Özet
Mütekaddim İslâm düşüncesinde dil, mantık ve hususen fıkıh usûlü gibi bilim geleneklerinde çoğunlukla dolaylı bir mesele olarak incelenen vaz‘ olgusu, Adudüddin el-Îcî’nin er-Risâletü’l-vaz‘iyye’de gündeme getirdiği müphem lafızlar tartışması ve takip eden metinlerle bağımsız bir literatüre dönüşmüştür. Söz konusu literatürün parçası olarak Unkûdü’z-zevâhir’in ilk bölümünde Ali Kuşçu, vaz‘ olgusunu ve genel sorunlarını incelemiş, tevarüs ettiği yaklaşık bir asırlık birikimi oldukça sistematik biçimde ve zenginleştirerek yeniden ifade etmiş, ayrıca vaz‘ olgusunu incelemenin temel konusu haline getirmek suretiyle mesâili yeni bir terkibe sokmuştur. Bu çerçevede müellif, önceki literatürden farklı olarak, vaz‘ bilgisini ilmü metni’l-luganın ilkeleri şeklinde konumlandırır. Müfret lafızların tikel vaz‘ ve delâlet bilgisini tespit eden disiplin olarak metnü’l-luga, dilsel varlığın maddi esasını teşkil eder. Bu anlamda Kuşçu esasen dilsel varlığın felsefî temellerini soruşturmuş olmaktadır. Makalede, Kuşçu’nun vaz‘ bilgisini metnü’l-luganın ilkesi şeklinde konumlandırmasından hareket edilerek, vaz‘ olgusu dilsel varlığın ve delâletin metafizik ilkesi şeklinde yorumlanmıştır. Bu kapsamda öncelikle mutlak vaz‘ olgusuyla metnü’l-luga arasındaki tümel-tikel irtibatına temas edilmiş, akabinde delâletin tarafları olarak lafız ve mana unsurlarının vaz‘ olgusuyla belirginleştiği ve dilin parçası haline geldiği vurgulanmış ve son olarak tüm dilsel kullanımların vaz‘ olgusunun uzantısı (fer‘) olduğuna işaret edilmiştir.