Özet
İbn Sînâ, sonrakilerden bazılarının kâide-i vâhid veya ¨bir kuralı¨ (BK) olarak adlandırdığı şeyin sıkı bir savunucusudur. BK’nın ana fikri şunu ifade etmektedir: Birden, doğrudan, yalnızca bir ortaya çıkar. İbn Sînâcı bu kuralın ikincil literatürdeki tartışması genellikle onun hususi bir uygulama alanı yani, sudur meselesi ile sınırlıdır. Sonuç itibarıyla, BK’nın ne anlama geldiği ve İbn Sînâ’nın onu neden savunduğu kesin değildir. Bu yazıda ben bu meseleyi iki şey yaparak çözmeye çalışmaktayım: Bunlardan biri tasavvur, diğeri ise tasdîk açısındandır. İlkin, sadece BK’nın terimlerinin, yani onun özne ve yükleminin ne anlama geldiğini açıklamaktayım. Bunu yaparken, BK’nın dar ve geniş anlamları arasında ayırım yapmakta ve İbn Sînâcı bakış açısından BK’nın kapsamının geniş olduğunu; bunun ise BK’nın fâil nedenliğin temel ilkesi olduğu anlamına geldiğini göstermekteyim. Bu sebepledir ki, farklı bağlamlarda önemli felsefi tezleri inşa etmede bu kurala başvurulmuştur. İkinci olarak, İbn Sînâ’nın Mubâhasât’ta BK’na dair sunduğu argümanı değerlendirmekteyim. Bu argümanı açıklarken, onun bazı gerçekçi varsayımlarını ortaya çıkarmaktayım. Sonrasında, ilk olarak Behmenyâr tarafından öne sürülen ve daha sonrasında Fahreddin Râzî tarafından yaygınlaştırılan bir eleştiri ışığında bu meseleyi daha açık hale getirmekteyim. Devamında İbn Sînâ’nın, söz konusu argümanın öncülleri içerisinde, gündeme getirilen itirazları karşılayacak dayanaklarının olup olmadığına bakarak bir sonuca varmaktayım.