Özet
Bu makale, Dimitri Gutas’ın, post-klasik İslam felsefesi ve teolojisini, “felsefemsi” bir form veya felsefeye
öykünen entelektüel bir faaliyet olarak nitelemesine eleştirel bir şekilde yaklaşır. Bu görüşün, felsefe tarih-
yazımı için standart sağlaması gereken felsefe kavramının yanlış anlaşılmasından kaynaklandığını iddia
ediyorum. Tarihsel süreklilikte boşluklara neden olma veya günümüzde felsefeden anladığımız şeyden
kopuk olma gibi birtakım problemli sonuçları önlemek için, metafizik, bilim teorisi veya ampirik bilimlerin
Meşşâî birleşimi gibi herhangi belirli bir tarihsel kavram yerine, pek tartışmalı olmayan bir çağdaş felsefe
kavramından yola çıkmalıyız. Böyle bir strateji, felâsifeden olmayan pek çok klasik düşünürün yanı sıra post-
klasik düşünürlerin, herhangi bir kısırdöngüye girilmeksizin veya normatif felsefe kavramı kaybedilmeksizin
İslam felsefesi tarihine dâhil edilmesi için sağlam bir temel sunar.