Özet
Bu makale, on sekizinci yüzyıl Osmanlı-Türk nazarî düşüncesinin önde gelen isimlerinden Mehmed Emin Üskü-a dârî’nin (ö. 1149/1736-37) uzaklıkların (mekândaki uzanımların) sonluluğu ve teselsülün geçersizliği problemlerine ilişkin kaleme aldığı Şerhu’l-Berâhîni’l-hamse risalesini şekil ve muhteva açısından incelemektedir. Sonsuzluk problemi çok katman- lı bir yapıya sahip olup isbât-ı vâcib başta olmak üzere teolojik, epistemolojik, ontolojik, ve kozmolojik birçok meselenin dayanak noktasını oluşturmaktadır. Erken dönemlerden itibaren farklı düşünce geleneklerine mensup âlimler tarafından ele alınan sonsuzluk problemi, müteahhir dönemde müstakil risalelerin telif edildiği kozmopolit bir kelâm-felsefe geleneği haline gelmiştir. Müteahhir dönemin son temsilcilerinden Mehmed Emin Üsküdârî de bu konuya dair müstakil eser veren âlimlerden olmuştur. Söz konusu risale, sonsuzluk probleminin Osmanlı entelektüel düşüncesindeki konumunu ve izlerini görebilmek adına önemlidir. Üsküdârî, risalesinde uzaklıkların sonsuzluğu tartışmalarında burhân-ı süllemî ve burhân-ı müsâmeteyi; teselsül tartışmalarında ise burhân-ı tatbîk, burhân-ı tezâyüf, burhân-ı ‘arşî ve beraberinde Mirzâcân Şîrâzî (ö. 995/1587) tarafından zikredilen iki farklı burhânı esas almaktadır. Müellif, bu bağlamda konuya ilişkin zikredilen burhânların muhtasar ve müfit bir sunumunu yapmış ve anlatılan bazı hususları geometrik temsillerle desteklemiştir. De- ğerlendirme ve tahkik olmak üzere iki ana bölümden oluşan bu makale, müellifin zikri geçen burhânlara ilişkin değerlendir- melerini, ilgili burhânların tarihî serencamını ve süreklilik ve değişim noktasındaki farklılıklarını incelemektedir.