Özet
Bu makalede İslam düşünce tarihinin geç dönem bilginlerinden Şemseddin es-Semerkandî’nin (ö.722/1322), katalog- larda ve bazı çalışmalarda müellifi belirsiz olarak kaydedilen iki eserinin müellife aidiyetini tespit ederek bunlardan birini önemine binaen tahkik edip çalışma ekinde ilgililerine sunduk. Her iki eser de Semerkandî’nin, nazar/cedel/hilâf ilmine dair eserleriyle meşhur olan hocası Burhâneddin en-Nesefî’nin (ö.687/1289) iki ayrı eserine yazdığı şerhtir. Eserlerden ilki hilâf ilminin teorik ve pratik yönlerinin oldukça özet bir şekilde ele alındığı Menşe’ü’n-nazar’ın; ikincisi ise Ebû Hanîfe ile başta Şâfi‘î olmak üzere Ebû Yûsuf, Muhammed eş-Şeybânî ve Züfer gibi öğrencileri arasındaki ihtilaflı meselelerden kırkının ilm-i nazar (cedel/hilâf) yöntemiyle ele alındığı en-Nikâtü’z-zarûriyyetü’l-erba‘îniyye’nin, meşhur olduğu bir diğer ismiyle el-Ustukussât’ın şerhidir. Her iki şerhin Semerkandî’ye aidiyetini, üslup ve içeriğe ilişkin birtakım gerekçelere dayanarak id- dia ediyoruz. Özetle bu gerekçeler: (i) Her iki eserin, hamdele, salvele ve giriş bölümlerinin Semerkandî’nin diğer eserleriyle birebir örtüşmesidir. (ii) Şârihin, Şerhu’n-Nikât’ta Semerkandî’nin diğer eserlerinin isimlerini vererek “biz bu eserlerde zik- rettik” şeklinde atıfta bulunmasıdır. (iii) Semerkandî’nin Şerhu’l-Fusûl adlı eserine haşiye yazan et-Turkânî’nin makalemize konu olan her iki eserin Semerkandî’ye ait olduğunu haşiyesinde dile getirmesidir. (iv) Semerkandî’nin Şerhu’l-Fusûl adlı eseri ile Şerhu Menşe’i’n-nazar’ın metinlerinde birçok konuda aynı cümle ve yaklaşımlara yer verilmesidir.