Makale

Müneccimbaşı Ahmed Dede’nin Ahlâk Düşüncesi: Meşşâî Felsefe ile Tasavvufî Düşünceyi İşrâkî Hikmette Sentezleme

Özet

Bu makale, Osmanlı döneminde, on yedinci yüzyılın ortası ile on sekizinci yüzyılın başında yaşamış olan
Müneccimbaşı Ahmed Dede’nin (ö. 1702) ahlâk, ev idaresi ve siyasetten meydana gelen pratik felsefe türündeki
Şerhu’l-Ahlâki’l-Adud şerhinin ahlâk ilmi bölümünü inceleme konusu yapmaktadır. Bu incelemenin iki iddiasından
söz edilebilir. Birincisi, Müneccimbaşı ve yazdığı şerh, ahlâk felsefesi veya pratik felsefe açısından ve yazıldığı dönem
dikkate alındığında, kadim olandan hareketle yenilenme veya kadim olanı güncelleme olarak tanımlanabilir. Fakat
felsefî ahlâk bağlamında, kadim olanı yenileme veya güncelleme, yöntemlerin ayrıştırılması şeklinde değil, yöntem-
lerin bütünleştirilme alanının daha da genişletilmesi çerçevesinde gerçekleştirilmek istenmiştir. İkinci iddia ise,
İşrâkî hikmetin amacı olan soyut nurların hakikatini görmek ve bilmek için Meşşâî felsefedeki insanî nefsin düşünce
gücünün erdemi olan hikmet vasıtasıyla insanî nefsin arzu ve öfke gücünden kaynaklanan huyları ve davranışları
nicelik ve nitelik açısından orta ve itidalli hale getirme anlamına gelen erdem teorisinin tasavvufî düşünceye ait
olan bedensel ve cismanî hazlardan ve diğer şeylerden riyazet ve mücahedeyle arınma ve soyutlanma yöntemiyle
birleştirilmesinin problemli olduğunu ifade etmektir.

Anahtar Kelimeler

Müneccimbaşı ahlâk erdem arınma pratik yetkinlik nur