Özet
Bu makalede, Osmanlı Sultanı II. Mehmed’in (ö. 886/1481) teşvikiyle on beşinci asırda yazılmış tehâ-
fütlerden biri olan Hocazâde’nin (ö. 893/1488) Tehâfüt’ündeki sebeplik meselesine hasredilen on dokuzun-
cu bölüm, analitik bir incelemeye tabi tutulmaktadır. Hocazâde’nin sebepliğe ilişkin tartışması, Gazâlî (ö.
505/1111) bağlamı dikkate alındığında eleştirel bir çerçevede seyreder. Bu en açık şekliyle, Hocazâde’nin,
İbn Sînâ’yı (ö. 428/1037), filozofların mucizeleri reddettiğine ilişkin Gazâlî’nin ithamından kurtarma çaba-
sında görülür. Ayrıca, Hocazâde’nin sebeplik tartışması, Gazâlî’nin tartışmasından hem kavram hem de ar-
gümantasyon düzeyinde birtakım farklar taşır. Argümantasyon düzeyindeki farklılıklar arasında en dikkat
çeken husus, Hocazâde’nin kendi vahiy ve mucize anlayışını, Gazâlî’den ziyade İbn Sînâcı nübüvvet teorisine
dayandırmasıdır. Böylece Hocazâde, İbn Sînâ sisteminin mucizelerin imkânına yer bırakmadığına ilişkin
iddiaya karşı uygulamalı bir cevap vermiş olur. Kavramsal düzeyde ise Hocazâde, Gazâlî’den farklı olarak
tam illet-nakıs illet ayrımına gider ve nakıs illet olarak gördüğü tabiatların kendi eserlerini meydana getirme
konusunda yetersizliğini göstermek için başka bir alan açmış olur. Öte yandan Hocazâde, sebepliğin ontolo-
jik bir zorunluluk içermediği ve fakat bu durumun bilgilerimizdeki kesinliği zaafa uğratmayacağı hususunda
Gazâlî ile hemfikirdir.