Özet
Adududdin el-Îcî, el-Mevâkıf adlı eserinde kelamın umûr-ı âmme bahsinde incelenen zorunluluk, imkân ve imkânsızlık kavramlarının mantığın kipli önermeler bahsinde ele alınan zorunluluk, imkân ve imkânsızlık olmadığını iddia eder. Gerek Seyfeddin Ebherî, Cürcânî, Hasan Çelebi gibi el-Mevâkıf’ın şârih ve muhaşşileri gerek Tecrîd geleneğinin meşhur muhaşşileri gerekse Şerhu’l-Makâsıd yazarı Teftâzânî, Îcî’nin iddiasını eleştirmektedir. Ali Kuşçu da eleştirilere katılır ve bilhassa Teftâzânî’nin Şerhu’l-Makâsıd’daki cümlelerinin bir kısmını yeniden dile getirir. Makalenin ilk yarısında bu eleştirilerin tarihsel sıralamaya riayet eden sistemli bir sunumu yapılmakta, ikinci yarısında ise şeklen isabetli görünen eleştirilerin gerçekte isabetli olmadıkları iddiası, varlık-mahiyet ve zorunlumümkün ayrımlarının ima ve sonuçlarına dikkat çekilerek temellendirilmektedir. Buna göre müteahhirûn dönemi düşünürleri neredeyse görüş birliğiyle Îcî’yi eleştirmektedir. Bunun sebebi, müteahhirûn dönemi düşünürlerinin varlık-mahiyet ve zorunlu-mümkün ayrımlarından sonra varlık kavramından kökten bir şekilde ayrışan sübut kavramını yeni anlamıyla kullandıkları halde tanımını yenilememiş olmalarıdır. Îcî’nin sözlerini yeni dönemin sözü edilen duyarlılığını dile getiren ve ontoloji araştırmalarının yeni karakterinin farklılığını ifşa eden bir uyarı olarak anlamak daha isabetlidir.