Özet
İnsanî nefsin mahiyeti/hakikati sorunu, İslâm düşüncesinde farklı yönleriyle inceleme konusu olmuş ve âlimler
tarafından çeşitli yaklaşımlar ileri sürülmüştür. Mütekaddimîn kelamcılarının aksine müteahhirîn kelâmcıları takip
ettikleri yöntem ve telif üslubu gibi sebeplerden dolayı genelde nefsin mahiyetini tartıştıkları bölümde görüşlerini
açıkça belirtmemişlerdir. Müteahhirîn döneminin önde gelen kelamcılarından Teftâzânî de eserlerinin nefisle ilgili
bölümlerinde, bir taraftan cismânî nefis görüşünü benimsediğini gösteren ifadeler kullanırken diğer taraftan soyut
nefse kapı aralayan açıklamalara da yer vermiştir. Konuyla ilgili görüşünü tam olarak tespit etmek için düşünce sistemini
meydana getiren diğer konulardaki görüşlerinin incelenmesi gerekir. Düşünce sistemi bir bütün olarak incelendiğinde
Teftâzânî’nin, duyumsanan bedenin ötesinde bir nefsin varlığının apaçıklığını savunduğu ve farklı cismânî nefis anla-
yışları arasından “diğer cisimlerle aynı hakikate sahip latif cisim” görüşünü tercih ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca
onun, insanî nefsin hakikati konusunda kelâmcıların çoğunluğuna nispet ettiği aslî parçaları da insanî nefsin değil
bedenin özü olarak kabul ettiği belirlenmiştir.
Bu çalışmada Teftâzânî’nin fizik, epistemoloji, ontoloji ve teoloji konularına ilişkin görüşlerinde insan tasavvurunun
izleri takip edilecek ve elde edilen verilerden hareketle onun insanî nefsin hakikatine dair yaklaşımı ortaya konulacaktır.